Girişim Şirketim Neden Battı? #1 - Fikir
Serinin tamamı:
2014 Yılının Eylül ayında Muğla’nın güzide ilçesi Milas’da bir arkadaşımla beraber ilk ofisimizi açtığımızda girişimcilik ekosistemi hakkında neredeyse hiçbir fikre sahip değildik. Mentör, mvp, co-founder, cto, venture capital, pivot, marketing ve bunlara benzer birçok terim hayatımızda olmadan, kurduğumuz bir web sitesi üzerinden ürün satarak gelir elde ediyorduk.
Aynı yılın Aralık ayına geldiğimizde, ortağımla aklımıza düşen bir fikrin heyecanıyla mobil sektöre girmeye ve bu sektörde “milyonlarca” insana ulaşacak uygulamamızı yapmaya karar verdik.
Bu aşamadan sonra işler hızla ilerlemeye başladı. Öncelikle bu işin kendine özgü bir jargonu olduğunu fark ettik ve aylar süren titiz bir okuma/öğrenme/araştırma/tartışma sürecine girdik. Fikri hayata geçirebilmek için ekibe, şirkete ve daha farklı şeylere ihtiyacımız olduğunu görünce girişim şirketimiz için para biriktirmeye başladık. Web sitesi üzerinden ürün satıp para biriktirmeye devam ederken bir yandan da şirketi, ürünü, hedefleri konuşuyorduk.
2015 yılı Ağustos ayında, kasamızda hedefimize ulaşmamıza yetecek miktarda bir parayla Kocaeli/İzmit’te limited şirketimizi kurduk. Heyecan, korku, hayal kırıklığı, zorluk, sevinç, umut ve girişimcilik ekosisteminde okuduğunuz/duyduğunuz ne kadar duygu varsa hepsini birebir yaşadık.
Sürecin sonunda, girişim şirketlerinin %85’inin başına gelen sonuç bizim de başımıza geldi. 2016 Ağustos ayında şirketi tamamen tasfiye edip ürettiğimiz ürünü çöpe attık.
Şirketi kapattığımız günden beri, dolu dolu geçen 1 seneyi analiz etmeye başladım. Okuduğum, araştırdığım, deneyimlediğim ne varsa bir seri halinde parça parça paylaşmaya karar verdim.
Müsadenizle, başlıyorum!
Girişim Şirketi İçin Fikrin Önemi
Günümüzde girişimcilik ekosisteminde konuştuğunuz birçok insan size fikrin bir öneminin kalmadığını söyler. Bu, kısmen doğru bir söylemdir. Şu anda bir arkadaşınızla konuştuğunuz bir fikir muhtemelen Dünya’nın farklı bir yerinde başka bir grup insan tarafından da konuşuluyor. Belki hayata geçirildi bile.
Bu açıdan baktığınızda fikrin bu kadar bol olduğu bir dönemde fikir bulmak konusunda sıkıntı yaşanmayacağını söyleyebiliriz. Fakat fikir konusunda bilmeniz gereken temel bir gerçek vardır: kötü fikir, ne yaparsanız yapın kötü fikirdir.
İyi Fikri Bulmak
Büyük girişim şirketlerine bakın. Büyük sermayeleri, güçlü ekipleri, kaliteli ürünleri, hayran bırakan pazarlama stratejileri ve sahip oldukları herşey iyi bir fikrin etrafına inşa edilmiş durumda.
İyi fikir, belirlenen hedef kitlenin yaşadığı bir veya daha fazla soruna getirilen çözümdür.
Ülkemizde girişimcilikle ilgili yaşanan belki de en karmaşık ilişki çözüm-kazanç ilişkisidir. Çevremde gördüğüm birçok girişimci bir soruna çözüm getirmek için değil, daha fazla gelir elde etmek için girişim kuruyor. Bunun sonucunda kısa vadeli başarısız girişim şirketleri ortaya çıkıyor. Bunu engellemek için fikrinizin gelir getirmek için değil çözüm getirmek için uygulanması gerektiğini kabul etmelisiniz.
Aklıma bir fikir geldiğinde bu fikri aşağıdaki 3 soruyu sorarak teste tabiî tutuyorum;
- Bu sorunun çözümü için tek yol bu girişimi kurmak mı?
Gözlemlediğiniz sorun başka bir şirket, başka bir fikir ya da oluşum tarafından çözülebilirse onun üzerine bir şirket kurmanıza gerek kalmayabilir. Eğer gözlemlediğiniz sorun için tek çözüm yolu sizin kuracağınız girişimse bir dakika bile beklemenize gerek yok.
2. Neden şimdi?
Bu fikri neden şimdi uyguluyorum? Neden 4 sene önce böyle bir girişim kurulmadı? 2 sene sonra böyle bir şirket kurulursa neye geç kalınmış olur? Gerçekten girişim şirketimi kurmak için en mükemmel zaman şimdi mi? Bu soruları fikriniz için sorun ve açıkça cevaplayın.
3. Pazarın Büyüklüğü Ne Kadar? Büyüyecek Mi?
Girişimizin ortaya çıkarttığı hizmet/ürün için pazarın ne kadar büyük olduğunu önceden kestirmeniz gerekiyor. Bu pazar şu anda oluşmamış olabilir lakin eğer siz ilerde bu pazarın büyüyeceğine inanıyorsanız ve elinizde bununla alakalı bilgiler varsa bu yeterlidir.
Girişimcinin Fikre Bağlanması
Fikriniz iyi olabilir, çok büyük bir fırsatı içinde barındırıyor da olabilir ama bu sebepler sizin girişimcilik dünyasına ait yorucu süreci çekmeniz için yeterli değildir. Fikre hayran olmanız, o fikrin üzerine en az 5 yılınızı belki hayatınızı ayıracağınızı gerektiğini bilmeniz gerekir.
Gerçekten 2 sene sonra da bu fikir için çalışmaya devam etmek ister misiniz?
Şirketinizi kurduktan sonra gece gündüz o fikir için çalışacağınızı unutmayın. Bu zorlu süreci iyi yönetebilmek için ihtiyacınız olan şeylerden biri fikre aşık olmanızdır. Sevdiğiniz fikir için değil, hayran olduğunuz fikir için girişimci olun.
Unutmayın ki girişimcilik; para, ünvan, patron olmak ve dünya düzeninin sizi özendirdiği tüm şeylerin dışındaki sebepler için kendinizi adama mesleğidir. O yüzden hangi fikre kendinizi adayacağınızı iyi seçmeniz gerekir.
Bu yazı Girişim Şirketim Neden Battı? serisinin ilk yazısıydı. Her pazar günü saat 19:19'te yeni bir yazı paylaşarak seriyi 6 haftada tamamlamayı düşünüyorum.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Kendinize dikkat edin!