Yazılım Emekçiliği

Celil Bozkurt
4 min readMay 1, 2018

--

Bir yazılım geliştiricisi olarak peşinen söyleyeyim; kötü çalışma şartları ve denetimsizlikten ötürü toplu ölümler yaşayan, iş güvenliği konusundaki eksiklikler sebebiyle hayatı değersiz olan ve gelir korkusu sebebiyle fazla çalışma saatlerine itiraz edemeyen emekçilerle kıyaslandığında yazılımcılık birçok konu bakımından dünyanın en rahat mesleklerinden birisi. Lakin gelin görün ki, gelirini emek sömürüsü üzerine inşa etmiş zihniyet, bu meslekte de kendisine pozisyon üretti. Günün anlam ve önemine binaen yazılımcıların iş dünyaları üzerine biraz konuşacağım.

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Ahmet Arif — Anadolu

Stajsızlık

Birkaç ay önce muhasebecim aracılığı ile düzenlenen bir etkinlikte yazılım firması sahipleriyle bir araya geldim. Ortamdaki insanlar hiddetle nitelikli insan eksikliğinden dert yanıyordu. Bu konu üzerinden ardı ardına; politikacıları, üniversiteleri, aileleri ve gençleri suçlarlarken müsadeleriyle araya girip şirketlerinin stajyer eğitim programı olup olmadığını sordum. Ortamdaki sessizlik ve yüzlerindeki ifade görülmeye değerdi. Sonra sazı elime aldım ve bol rakamlı bilançolar yöneten bu insanlara ‘nitelikli insan’ yetiştirmenin önemini anlatmak zorunda kaldım.

Aslında sömürü daha staj düzeyinde başlıyor. Nice kelli felli firma, üniversiteyi bitirmesine ramak kalmış zehir gibi stajyerleri alıp fotokopi çektirmekten öteye gitmeyen işler veriyor. Olur da firma stajyere kod yazdırırsa bu sefer de onu ücretsiz çalıştırabileceği bir yazılımcı olarak görüyor. Piyasadan işler alıyor yahut devam eden projelerine entegre ediyor ve maliyetsiz yazılımcı bulmuş olmanın keyfini sürüyor. Yemek yok, ulaşım ücreti yok, herhangi bir eğitim yok, staj maaşı zaten yok. Hal böyle olunca stajyer düzeyindeki yazılımcılar ya körpe işlere sürülüyor ya da emekleri sömürülüyor.

Halbuki stajyerlerin şirkette var olmaktaki amacı, sektöre kendisinden önce girmiş ve tecrübe biriktirmiş kişilerden bir şeyler öğrenmeleridir. Birkaç sene önce yazılım firmamızda stajyer programımız için başvuran insanlara, bir eğitim programımız olduğunu, eğer eğitim almak niyetinde değil de evrak doldurmak niyetindeyseler zahmet etmelerine gerek olmadığını söylüyordum. O dönem bizde staj yapan kişiler her gün 1–1.5 saat mobil programlama eğitimi alıyorlardı. Ofiste bulunma zorunluluğu ve çalışma saati kısıtlamaları olmayan bu staj programını tamamlamanın tek koşulu staj dönemi içerisinde sıfırdan bir mobil uygulama geliştirip mağazaya yüklemekti.

Startup Kafası

Yakın dönemdeki yazılımcı vebası bu olsa gerek. Water Isaacson’un yazdığı Steve Jobs kitabından ziyadesiyle etkilenen genç bir arkadaşımız geliyor, ‘çok iyi bir fikrim var, fikir benden kodlamak senden’ ve ‘Ben Jobs sen Woz.’ minvalinde cümlelerle yazılımcı arkadaşın emek ve tecrübesini ürüne dönüştürmek istiyor. Farklı disiplinlerden insanların birlikte ürün ortaya koymasına kesinlikle lafım yok fakat sadece fikre sahip olduğunda ürünleşme aşamasının büyük bir kısmını hallettiğini düşünen insanlara gitgide artan bir antipati duyuyorum.

Yakın zamanlarda kimse bu şekilde bir teklifle bana gelmedi fakat gelse ‘üzgünüm canım ama fikirlerin ev kiramı ödeyemez’ cümlesiyle kovalarım. Mesele riskten korkmak, her şeyi para görmek meselesi değil. Hayallerim ve hedeflerim uğruna aldığım riskleri ve bu risklerin beni nasıl çıkmazlara ittiğini her zaman dile getiririm fakat başka insanların emeklerini bu uğurda ucuzlaştırmak, ‘fikri ben getiriyorum ee sen de kodu yazıver’ şeklinde bir emek sömürüsü üretmek kabul edilemez.

Full Senior Stack Expert Ordinaryüs Developer

Sektörün büyük bir kısmı için yazılımcılık alt dallara ayrılmış olsa da hala daha bazı şirketler bilgisayarla ilgili her şeyi yazılımcıların yapmasını istiyor.

Nasıl ki kimse göz doktoruna gidip diş çektirmiyorsa, kimse mobil geliştiriciye de gidip back-end yazmasını istememeli. Velev ki istedi, yazılımcının bunu kati suretle reddetmesi gerekli. Farklı alanlarla ilgilenmek ve farklı alanlarda iş üretebilme yeteneğini geliştirmek tabii ki çok güzel fakat bireyler, çağımızın en önemli gücü olan odaklanma ve işini iyi yapma parametrelerini göz önüne almak, firmalar da buna saygı duymak zorunda.

Ne zaman yazılım firmaların iş ilanlarında sonu bitmek bilmeyen “gereklilikler” listesi görsem, sahte bir Winston Churchill CV’si hazırlayıp firmaya göndermek istiyorum. Şahsi kanaatim sadece Churchill’in o işe kabul edilebilecek kadar yetenekli olduğu yönünde.

Sözün Özü

Yukardaki liste uzar da uzar ve ben de hepsi için okkalı cümleler yazarım fakat işin özüne gelip konuyu toparlamak niyetindeyim.

Hayattaki en değerli sermayeniz sahip olduğunuz bilgi ve tecrübe. Bu nedenle korumanız gereken yegane değerler de yine bunlar. Her ne şart ve koşulda olursa olsun emeğinizin değerini bilin. Çalıştığınız kişi ve kurumlardan haklarınızı istemekten çekinmeyin. Yaşamın bu kadar pahalı ve zor olduğu bir ülkede siz kendinize değer vermezseniz emin olun ki kimse vermez.

Başta, yasadışı olmasına rağmen maddi imkansızlıklardan dolayı çalışmak zorunda kalan çocuk işçiler olmak üzere hepinizin işçi ve emekçi bayramını kutlarım. Emeği sömürenlerin değil, emeğiyle kazananların bayramı olacak nice 1 Mayıs’lar yaşamak dileğiyle çünkü;

Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın.

Bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

- Nazım Hikmet

--

--